16 Ağustos 2012

13 Tanrı'nın Erkek Aşkı

“İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da gaybı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün.”
Nisâ Suresi
(Diyanet İşleri Meali – Yeni)*


Yukarıda yazılanlar, ancak bir erkeğin zikredebileceği türden bir söyleme işaret ediyor olsa gerek. Bilindiği üzere bütün semavi dinlerde tanrı cinsiyetsiz olarak betimlenmesine rağmen, kültürel ya da geleneksel olarak “erkek” cinsiyetinde tahayyül edilir. Yani tanrı, sembolik olarak erkektir (Allah baba, babamız, göklerdeki kudretli yaratıcımız vb.). Zaten tanrıya atfedilen kudretli, kollayıcı, güçlü ve benzeri bir çok sıfat toplumsal cinsiyet kalıpları içinde erkekle de özdeştirilmektedir. Ben de bir çokları gibi çocukluğumda tanrıyı bulutların üstünde bağdaş kurmuş oturan, kavuklu ve ak sakallı bir adam olarak hayal etmiştim hep. Asla bir kadın olabileceği aklıma gelmemişti. Öyle kodlanmıştı kafama. Büyüdüğümde de yanılmadığımı bir çok semavi dinin söylemine bakarak onaylamış oldum. İdeolojik açıdan tanrı saf (pure) bir erkekti.

Gelgelelim rahat durmayan zihnim bütün hikayeleri bir çatı altında toplamaya ve sorular sormaya başladı. Aslında soruların bir çoğu cevaplanmıştı da, cinsiyet ilişkileri bağlamında konuyu bir kez daha ele almak ve yazmak istedim. Otobüste giderken, bir kafir olarak yine dinin saçmalığı üzerine gündelik rutin düşüncelere dalmıştım. Otobüse binen ve sistem açısından marjinal sayılabilecek derecede mütedeyyin bir abinin kadınlardan kaçırdığı gözleri ve beden dili ilham verdi bana.

Tanrı önce Adem’i yarattı. Erkek tanrı, yalnızlığını gidermek için yine bir erkek yaratmıştı. Kendisine tapması için ve kendisine sonsuz bir aşkla bağlanması için bir erkek... Sonra sırf canı sıkılmasın diye aşkını içine gömdü ve ona kendi (Adem’in) kaburga kemiğinden Havva’yı verdi (Lilit hikayesini karıştırmayın şimdi). Bir yandan ikisinin huzur içinde birbirine sevdalı bir halde cennet bahçesinde yaşamasına “müsade ederken” diğer yandan kendince bir senaryoyla şeytanın cennete girişine “göz yumdu” ve o bildik sonla Adem ile Havva aynı tanrı tarafından dünyaya atıldı. Ama bu onun Adem’e olan sevgisini hiç bir zaman azaltmadı. Kadının uzun süre cadılıkla, şeytanla işbirliği yapmakla suçlanmasını hep uzaktan seyretti. Çünkü o Ademlere, Ademlerin bir kısmı da ona aşıktı. Öyle sözler yolladı ki oralardan, gün geldi kadınlar diri diri yakıldı; en masum zamanlarda bile iki Havva bir Adem’e ancak eşit sayıldı. Ne zaman bahsi geçse Havva’yı alt metninde “zayıflık”, “acizlik” gibi göndermeler olan sayfalarla “kutsadı”. Vaatleri hep Adem’e odaklandı, en büyük ödüllerini hep onu özne alarak tasarladı. Koca bir külliyatı olan dinler tarihi hep Adem ve Ademleri merkeze koydu, onların ağzından, onlar için yazıldı. Adem-i merkeziyetçilik tam da bu olsa gerek. Tüm bunları kendi kendime düşünürken “acaba tanrı eşcinsel olabilir mi?”, “kadın bir tanrı yaratılabilir mi?” gibi sorular kafamı kurcalamaya başladı. “Keşke her ikisi de olsa” dedim. Sonra durağa geldiğimi farkettim ve indim.


* http://www.kuranmeali.org/4/nisa_suresi/34.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

13 yorum:

  1. tanrıya empati yaptım diyorsunuz yani.

    YanıtlaSil
  2. Empati yaparsam tanrıyı ve onun taşıdığı eril değerleri meşru kılmış olurdum. O yüzden bu bir empati çabası değildir. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  3. Tanrı benim zihnimde de bulutların üzerinde bağdaş kurarak oturmuş bir erkekti çocukluğumda. Dediğiniz gibi öyle kodlanmış demek ki kafamıza. Nisa süresinden yaptığınız alıntı ne kadar çirkin değil mi?

    Acaba tanrı mı erkek, yoksa kuranı yazan şahıs bir kadın düşmanı mı? Tanrı'nın varlığını sorgulamıyorum bile. İster var, ister yok. Erkekleri koruyup, kadınlar için ezin kahpeleri diyen bir zihniyetin varlığı beni enterese etmez çünkü. Varsa da çıkmasın zaten karşıma. Bu güzel yazının altına hafiften saçmaladım gibi oldu ama, olsun. Belirtmek istedim, belirttim. Yazılarınızı beğenerek okuyorum. Bunu da belirteyim ve gideyim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklı olduğunuz bir taraf size yukarıda anlatılanların Dinde varolduğunu düşünmeniz yda düşündürülmeniz..Yanlış olan tarafınız ise bu söylemlerin gerçekte Kur'an ile alakalı olmadığıdır.Bunun söyleniş şeklinin erkek olmasının asıl nedeni yazıya ilk döken kişilerden itibaren çeviriyi yapanlarında hepsinin erkek olmasıdır.Ve bu sebeple bazı manalar geride bırakılmış olabiliyor bazen.Nisa süresi bunu kanıtlar.şöyle ki ''dövün' diye çevirilen kelimenin arapçadaki diğer manaları''geri dönün,grev yapın''anlamına da gelir.Ayeti bir de böyle okuyunca başından beri akışına uyum sağladığını ve dayağın olmadığını görürsünüz.Kaldı ki kadına o dönemde Kur'an ile verilen haklar BOŞANMA-NAFAKA-ŞAHİTLİK-EVLENMEDEN MEHİR SİSTEMİ İLE MADDİ GARANTİ-ÇOCUKLAR ÜZERİNDE SADECE 2 YILLIK BAKIM SORUMLULUĞU olarak sırlayabiliriz.Hatta KIZINI CANLI CANLI GÖMEN BİR KAVİME İNİP BUNU YASAKLAMIŞTIR.Eğer dediğiniz gibi ezin kahpeleri anlayışı olsa buna devam ettirmezmiy di?Bu haklar modern dünyada ne zaman verildi kadına sizce?Kuran da kadın ve erkek eşittir veya değildir kavramı yoktur.Kuranda kadın ve erkeğin birbirini tamamlayan bir bütün olduğunun öğretisi vardır.Yani TAM OLABİLMELERİ İÇİN KENDİNE HAS ÖZELLİKLERİ OLAN İKİ YARIM PARÇADIR ASLINDA..Eğer farklı anlamları olan bir ayet üzerinden düz bir mantıkla bakarak İslam açısından tamamen kadını değerlendirirseniz bu sizin entellektüel bakışınıza uymaz değil mi?Saygılarımla...

      Sil
  4. İşin aslı ideolojik tanrı da erkek, Kuran'ı yazan da erkek. Burada bahsi geçen tanrı zaten göklerde bir yerde var olduğu söylenen mistik, inanç düzeyinde tanımlanmış bir tanrı değil. evet bir tanrı var; gelenekte, kültürde, gündelik hayatın içinde, aramızda, zihinlerimizde varlığını sürdürüyor. o da tam olarak saf bir erkek kanımca. Yoksa dediğiniz gibi tanrının varlığının benim açımdan da sorgulanacak bir tarafı yok. "Varsa da zaten çıkmasın karşıma".

    Bu arada Nisa suresinden yaptığım alıntı diğer tercümelere nazaran en "masum" olanı. Gerisiniz siz düşünün.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zekice öğrenilmiş kelimeler bunlar ama sizin tarafınızdan düşünüldüğünü söylemek güç.Bu tarz düşünceler eskilerden beri vardı zaten.Ancak cinsiyet kavramının başlangıcını Kuranı incelersen daha net görebilirisin.Olay o ki verilen emri yerine getirmeyen ve şeytana kanan Adem ve Havva nın ilk gözüken yerleri mahrem yerleridir.Sizce bu verilen ilk bir ceza ,zayıflık olabilir mi?
      Haklı olduğunuz bir taraf var aslında okuduğunuzda Kur'an erkek ağzından söylenmiş gibi geliyor.Bunun söyleniş şeklinin erkek olmasının asıl nedeni yazıya ilk döken kişilerden itibaren çeviriyi yapanlarında hepsinin erkek olmasıdır.Ve bu sebeple bazı manalar geride bırakılmış olabiliyor bazen.Nisa süresi bunu kanıtlar.şöyle ki ''dövün' diye çevirilen kelimenin arapçadaki diğer manaları''geri dönün,grev yapın''anlamına da gelir.Ayeti bir de böyle okuyunca başından beri akışına uyum sağladığını ve dayağın olmadığını görürsünüz.Kaldı ki kadına o dönemde Kur'an ile verilen haklar BOŞANMA-NAFAKA-ŞAHİTLİK-EVLENMEDEN MEHİR SİSTEMİ İLE MADDİ GARANTİ-ÇOCUKLAR ÜZERİNDE SADECE 2 YILLIK BAKIM SORUMLULUĞU olarak sırlayabiliriz.Bu haklar modern dünyada ne zaman verildi kadına sizce?Kuran da kadın ve erkek eşittir veya değildir kavramı yoktur.Kuranda kadın ve erkeğin birbirini tamamlayan bir bütün olduğunun öğretisi vardır.Eğer farklı anlamları olan bir ayet üzerinden düz bir mantıkla bakarak İslam açısından tamamen kadını değerlendirirseniz bu sizin entellektüel bakışınıza uymaz değil mi?Düşünürken SPİNOZA nın düşünme kıstaslarını uygularsanız böyle büyük hatalar yapmazsınız.Saygılarımla...

      Sil
  5. Şimdi yapacağım yorum yüzünden kendimi gayet ukala hissediyorum, biraz rahatsız oluyorum (Şunu söyleyeyim yazı güzel, tanrının eşcinselliği fikri çok hoşuma gitti); ama oradaki "adem-i merkeziyetçilik" esprisi benim kafamda tam oturmadı. Sonuçta oradaki adem, yokluk-hiçlik anlamına gelen kısa alı adem olduğu için, cinsiyet meselesiyle direkt bağlantısını kuramadım. Ama dediğim gibi yazı güzel.

    YanıtlaSil
  6. Değil mi ki kadınlar: cehennem kapısını açıp adem'in kafasını karıştırıp doğru yoldan alıkoyan, en büyük günahları yaşatmaya gücü olan, şehvete çağıran, savaşlara neden olan, kuraklıklar yaratan, uğursuzluk çıkaran, ihaneti öğreten, doyumsuzluğa neden olan, tevazuyu yok eden, azla yetinmeyen, nefreti doğuran, annelik dışında tedirginlikler yaratan "yaratıklar" değil mi?

    Ya yüceltilip dokunulmazlaştırılarak tanırçalaştırılıyor, ya güçleri ellerinden alınıp orospulaştırılıyor. Tanrı "erkek"leri çok seven bir "erkek" olmalı. bence de.

    YanıtlaSil
  7. Kur'an ın ortaya çıktığı dönemde oğlan sevicilik ve eşcinselliğin anormal olmadığını belirtsek ve ayrıca dönemin en büyük kütüphanesi iskenderiyenin bu dönemde ilgilisinin erişimine açık roma kültürü (gay olmak yine normal bir statüdür bu kültürde ) seçmelerinden oluştuğunu söylesek sanırım tanrının en azından ortaya çıktığı kültüre dair bir fikrimiz olur. Tanrının varlığı cinslerin birlikteliğini hem onar hem yadsır. Onaması, tanrının insan ırkının devamlılığı için üremesi gerektiği fikrine yadsıması ise cinslerin birlikteliğinin ve birlikte olma çabalarının aristo mantığı ile açıklanamayacak yan etkilere neden olduğundandır :) Neden derseniz; aristo mantığı tanrı mantığıdır dersek sınıflama ve rasyonel çıkarım içeren hiçbir yöntem cinsler arası ilişkide varlığını olumlayamaz. Kısacası çok saçmalamasın insan ırkı diye kadın-erkek, kadın-kadın, erkek-erkek ilişkisi sınıflandırılmış, kurallara tabi tutulmuş :)) olaylar olaylar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tek taraflı holigan bakış açısı bu.o dönemlerde eşcinsellik kültürünün varolması o kültürün tanrıyı yarattığını mı ispatlar?O dönemde çıkmış olması insanın yaradılışının aksine bir cinsellik içine girdiği için yanlış yolda olduğunu insana göstermek için olamaz mı?Tabi buda mümkün ama sen bunu istemezsin.Bilim şuan o kadar ilerideyken AİDS e çare bulamıyor değil mi?Bil bakalım AİDS hastalığı en çok hangi cinslerin birlikteliğinde görülür?Homoseksüel olmasın?Tanrı insanlara kendilerine yazık etmesin diye o devirde daha baskın olmuş olabilir mi?hikayeler hikayeler..

      Sil
  8. ALLAH sizi islah etsin.
    ALLAH günahlarınızı bağışlar inşallah.

    YanıtlaSil

Anonim kullanıcı olarak göndereceğiniz yorumlarda mail ya da blog adresi gibi iletişim adreslerinizi belirtmeniz önemle rica olunur.

SST Atölye