Bu yazının nereye varacağına dair en ufak bir fikrim yok. Seyir defterini yazan ben miyim, tanrı mı? Emin değilim.

Daha doğrusu kendi geçmişimi düşünmekteyim.
Aklımda bir fotoğraf var sürekli. Geleneksel mimari ile yapılmış bir eve giden kopuk elektrik telleri var fotoğrafta. O kopuk elektrik teli her fotoğrafa bakışımda bana moderniteden kopuşu çağrıştırıyor. Oysa modern yaşam için terk edilmemiş miydi o ev?
Taşıyamayacağım yükün altına girmemeyi öğretmemiş mi, küçükken folluktan alıp avucuma sığmadığı için ceplerime doldurup kırdığım yumurtalar. Öğretmemiş anlaşılan.
Babaaa’nın yazısı üzerine bu yazıyı ele aldım. Bu sebeple girift ve herhangi bir dizgeye uymadan ilerleyecek ya da gidecek ya da akacak. Çünkü ilerleme tartışmalı, gidiyorsa yönü mü var, nereye gider? Akıyorsa, iki kez yıkanabilir miyim? Yıkanırsam nasıl yıkanırım? Şöyle ya da böyle yıkanırım. Ama neden? İnsanoğlu işte burada dumura uğrar, o sebepledir ki ne ne’lik ve neden sorularına saplanır?
Ben şimdi şu saatte kendimi şuracıkta öldürüversem, sabah kalktığında beni ölü bulan sevgilim ne yapar? Ne düşünür? Bu yaptığımı anlamlandırabilir mi? Kendinizi sevgilisini ölü bulan birinin yerine koyun? Neden sorusunu mu sorarsınız nasıl sorusunu mu?
Ben nedeni seçerdim. Nasıl basittir. Bir şekilde öldürürsünüz kendinizi. Kalemle de olur, tirbuşonla da olur, kalorifer borusuyla da. Ama durduk yere neden? Bu soru insanı kemirip bitirir. Konu var olmak olunca da nasılını biliyoruz. [Hitler ve Yahudi kadınlar sağ olsun, kadın hastalıkları ve doğum konusunda bugün bildiklerimizi biraz da onlara borçluyuz. Yüzlerce Yahudi kadın dokuz ay boyunca her gün öldürüldü bunun için.]

Bir teorisyen kardeşim benden evli olmanın gündelik pratikleri ile ilgili bir yazı yazmamı istemişti? O zaman sorarım birlikte yaşayanlara sabah kalktığınızda yanınızdakini ölü bulduğunuzda ne yapacağınızı ya da onun sizi ölü bulduğunda ne yapacağını? Ya da bir şeyleri olduğu gibi bırakıp hep hayaliniz olan bir yerlere gitmenizi engelleyen nedir, bira içip sigara içmenize engel olan nedir?
Son derece efsunlu bir yazı. Özellikle sevgiliyi yatakta ölü bulmak ile ilgili kısım Cat Stevens'ın "my lady darbanvile"ini hatırlattı. Üstadım Zinos'un kafa karışıklığından bir an önce kurtulmasını umar, kendisine huzurlu günler dilerim.
YanıtlaSilDr. Heimatlose
yazi bende bir Camus tadi birakti. Bknz.Sisifos soylevi. Elinize saglik. Esas projeyi unutmus degilim merak etmeyin
YanıtlaSil