11 Mart 2010

4 Halaşa

İnsan algıladığı gerçekliği için bir fantezi dünyası kurar. Gerçekliği değiştikçe fantezi dünyası da değişir. 20. yy.’ın başında yaşanan fanteziler ne kadar “Süper Man” ve “Marilyn Monroe” vari ise, 21. yy.ın fantezileri de “Hancock” ve “Victoria’s Secret” varidir.

Birinde kusursuz, düzgün saç kesimli, uygun renklerde kostümlere sahip bir kahraman ve sarışın, magazinel, beyazlara gark olmuş, rüzgarın iradesiyle teşhirciliğine bel bağlanmış, istememem yan cebime koycu anlayış. Diğerinde ise paspal, alkolik, kendinden geçmiş, halk tarafından çok benimsenmeyen ve kurtarıcı olarak görülmeyen ama bir kahraman, bununla birlikte adıyla hiçbir bağlantısı olmayan “secret” denilen mefhumu olabildiğince ifşa ederek “sır”sız bir çıplaklık sunan kadın seksizmi.

Dönemleri yaşanılan gerçeklikler üzerinden anlatmak bu yazının kaygısı olmadığı için sadece bir ilişkinin varlığını olumlamak derdine düşmeden ifade ederek var etmek niyetimi basitçe açıklar. Fantezi gerçekliği kurar bir süre sonra. En basit haliyle gerçek kendini fantezilerin ayakları yere basan hali olarak betimler.

Her iki durumda da fantezinin gerçeklikten çok daha fazla izi sürülebilir bir olgu olduğu sosyal teorinin bilmek istemediği bir ehemmiyet olarak karşımızda duruyor ayrıca. Bu durumda gerçeğin olumlanması süreci içinde fantezinin büyük etkisini yok saymak sosyal teoriyi güdük bırakıyor.

Fantastik bilim kurgu filmlerinden sadece fantastik kurgulara geçişi yaşadığımız şu dönemde (Yüzüklerin Efendisi, Vampirlerin Yükselişi, Avatar) fantezinin evrim hızı gittikçe artmaktadır. Azalsın istiyoruz kuşkusuz. (Bkz.dayanamayıp geyiğe geçiş noktası)

Bir alıntıyla bitiriyorum: “Selefleriyle halefleri fantastik işler peşindeymiş hasımlarıyla muttasıf işlere gark olmuş diyorlar. Fanteziyi bırakınız Efendiler!! asıl fantezi bizim memlekettir.” (Prens Sabahattin’in Fransa’da “Osmanlı Devleti Nasıl Kurtulur?” konuşmasından bir kesit.)

Halaşa: 1. Haşarı, edepsiz. 2. Uyuşuk, kuvvetsiz. 3. Söz getirip götüren.

4 yorum:

  1. Babaa, gerçek bir entelektüel sorumluluğuyla sosyal teorinin temel meselelerinden yola çıkıp memleketin ahvalini irdeliyor. Her şeyin birbirine karıştığı bir dönemde ilaç gibi bir yazı.

    Felix Sarotti

    YanıtlaSil
  2. üstad Babaaa'nın entelektüel seviyesini "muhahahaha" düzeyinden alarak daha yukarılara doğru çıkarmasını hayranlıkla gördüm bu yazıda. kendisine sormak istediğim şey ise Jean Baudrillard ile aralarında bir şey geçip geçmediğidir. Zira yazısında sanki öyle bir tat sezmiş gibiyim. Özgünlük anlamında değil tabi.

    Saygılar,

    Dr. Heimat Lose

    YanıtlaSil
  3. Baudrillard saygı duyduğum bir düşünürdür. Lakin bu yazıda "fantazi" ve "gerçeklik"in varoluşu ancak biçimsel bir ilişkiyle Baudrillar'la bağlantılandırılabilir. Hedefim bu yazıda daha temel bir sorgulamayı ifade etmekti.

    YanıtlaSil
  4. Babaaaa büyüksün saygılar.

    YanıtlaSil

Anonim kullanıcı olarak göndereceğiniz yorumlarda mail ya da blog adresi gibi iletişim adreslerinizi belirtmeniz önemle rica olunur.

SST Atölye