Başka bir yerde olabilirdi. Telefonu açan kişi oradaydı. Bunu ben seçemezdim. Aradığım yanlış numaraların kimlere ait olduğunu ve nerede olduğunu o kişilerin, bilemem. “Burası Elazığ” dedi. Aslında gayet normal, yüzlerce telefon görüşmesi yapıyorum ve insanlar bazen bilerek yanlış numaralar bırakıyor bizlere. Ama dün “burası Elazığ” cümlesi beni dumura uğrattı. Kendimi o kadar kaptırmışım ki (bazen akşamları evimden birilerini aramak istediğimde ev telefonumdan dış hat almaya çalıştığım oluyor) neye uğradığımı şaşırdım. Bir hal kapattım telefonu. Ben ne yapıyorum dedim kendime? Orası Elazığ ise burası neresi? Hava nasıldır acaba bugün Elazığ’da diye içimden geçirirken istemsizce pencereden dışarı bakıveriyor ve havanın kapandığını fark ediyorum, hatta biraz da çiselemiş gibi. Keşke biraz sohbet etseydim adamla, belki Elazığ’ı hiç göremeyeceğim.
Zinos gayet özlü bir kalem. Yazıp çizsin ki memleketin hal-i pür melalini, onun özlü dünyasında gidilemeyenlerin havasını soluyalım.
YanıtlaSilfelix sarotti.
Bu kadar kısa bir kelamla, bu kadar çok şey nasıl anlatılır üstad Zinos bize göstermiştir. Belagatınızın tadı damağımda kaldı. Daha uzun yazılarınızı hasretle bekliyor olacağız. Hoşgeldin üstad...
YanıtlaSilDr. Heimat Lose