13 Nisan 2009

2 Kameralara Oynamak

005 numaralı gözetlenen, 'Kameralara oynama!' dediğinde 012 numaralı gözetlenene ne demek istemişti diye düşündüm. Herhalde şöyle bir şeydi: İzlendiğini biliyorsun ve buna göre davranışlarını değiştiriyor ve düzenliyorsun. Bu aynı zamanda izlenen '012' ile izlenmeyen '012' nin birbirinden farklı olduğunu gösteriyor. İlk bakışta bu iddiada pekte şaşırılacak bir şey yok. Hepimiz hayatımıza yeni bir uyaran girdiğinde, o uyaranın büyüklüğüne göre ya görmezden gelir, ya da onu dikkate alır ve kendimizi ve davranışlarımızı ona göre şekillendiririz. Bunda ahlaki olmayan bir şey yoktur. Ancak 005 bunu bir tür ahlaksızlık olarak hatta ikiyüzlülük anlamında kullanmıştı. O halde ikiyüzlülüğün bir erdemsizlik olduğu ön kabulüyle, ikiyüzlülüğü kötü yapan, uyaranlara göre davranışlarımızı düzenlemeyi ne iyi ne kötü veya nötr yapan nedir sorusunu sormalıyız. Davranışlarını uyaranlara göre biçimlendirmek zorunluluğun alanına girer. Çok yüksek sesin olduğu bir mekânda anlaşılmak isteyen kişinin bağırarak konuşması bir olumsallıktan (zorunluluğun olmayışı) çok zorunluluğa işaret eder. Zorunluluğun olduğu yerde seçimden söz edemeyeceğimize göre, onu ahlaki olarak iyi veya kötü olarak, erdemli veya erdemsiz olarak değerlendiremeyiz. Ancak sessiz bir mekânda derdini anlatmak isteyen kişinin bağırmak veya bağırmamak gibi bir seçeneği vardır ve ancak bu şekilde 'bağırmak' ahlakın konusu olabilir. Bir erdemsizlik olarak ikiyüzlülüğü, uyaranlara göre davranışlarını belirlemekten ayıran temel nokta işte bu ikiliktir. Tekrar başta verdiğimiz örneğe dönecek olursak 005, 012'ye 'kameralara oynama!' diyerek aslında 'sen zorunlu olmadığın halde izleyenlere kendini beğendirmek için olduğun gibi davranmıyorsun' demek istemektedir. Biz buna kısaca ikiyüzlülük diyelim. Artık bir adım öteye gidebiliriz 'kameralara oynamak' hangi durumlarda ikiyüzlülük olur? Öncelikle izleyenin bunun bir oyun olduğundan habersiz olması gerekir. Ancak bu tek başına yeterli değildir. Örneğin G. Orwell'in 1984 adlı romanında Winston Smith’te büyük birader tarafından izlendiğini düşündüğü sıralarda bir başkası gibi davranıyordu. Ve onu izleyenler onun oynadığının farkında değillerdi. Bu bağlamda Smith'i de kameralara oynamakla, ikiyüzlülükle suçlayabilir miyiz? Başka bir deyişle 012 ile Smith'i aynı kefeye koyabilir miyiz? Smith totaliter bir dünyada, o dünyayı daha az totaliter daha çok yaşanır kılmak için oynarken, 012 ve benzerleri hem bu gözetleme programlarına gönüllü girerek hem de oynama çalıştıkları oyunlarla totalitarizmi yeniden üretiyorlar. O halde insanları ister ikiyüzlülükle ister herhangi bir erdemsizlikle suçlamaya girişmeden önce dikkate almamız gereken önemli bir unsur da niyet olmalı hatta daha ileri giderek niyet-sonuç ikiliğini aşmayı denemeliyiz. İnsan davranışları daha çok düşünceden eyleme giden bir sonuç olarak kabul edilir ve bu niyet-sonuç ikiliğinde yatan temel önkabulü oluşturur. Biz bu önkabulün yani 'niyetin sonucu davranış' , 'düşüncenin sonucu eylem' yerine niyeti davranıştan, düşünceyi eylemden ayırmayan bir önkabul bulmalıyız. Ancak bu arayış ve bu arayış sırasında sorulacak sorular bize kimin kameralara oynayarak ikiyüzlü, kimin kameralara oynayarak kahramanca davrandığını söyleyebilir.

2 yorum:

  1. Ben niyet çıkarımınıza sonuna kadar katılıyorum. Hatta hayatın her alanında aslında niyetin ne olduğu birçok şeyi açıklıyor.

    Davranışlarımızı, bulunduğumuz ortama göre ayarlayabilmemiz duygusal zekanın ürünüdür.

    Ama değerlerimiz ve inançlarımızı hiçe sayarak ve kötü niyetle davranıyorsak bunu temize çıkaracak birşey bulmak imkansız bence.

    Bu kameraya oynamaktan öte kendimizi red etmek oluyor. Sonra kendimizi sevmemek ve en sonunda da kimseyi sevememek olarak sonlanıyor.
    Neredeen nereye :))

    YanıtlaSil
  2. hayatı oyun olarak algılayan bir gözetlenen zati hayatı algılayışından dolayımlı olarak kamera karşısında oynadığını varsaydığımızda dahi aslında oynamıyordur. ama belki uyarma ihtiyacı içerisindeki diğer gözetlenen işbilirlik edasıyla ve de kendi ikiyüzlülüğünü örtbas etme kaygısıyla izleyende bir algı yanılması yaratmak peşindedir. gel gör ki oyuncu gözetlenen pragmatizmini dönüşüme vektörel vesile kılacak kuantum bilincine sahiptir. peki uyaran diğer gözetlenen için bu hesaplanabilir olan mıydı?

    YanıtlaSil

Anonim kullanıcı olarak göndereceğiniz yorumlarda mail ya da blog adresi gibi iletişim adreslerinizi belirtmeniz önemle rica olunur.

SST Atölye