10 Ağustos 2013

0 Izdırabınısikiyim Hüüllooooğ


Abilerim, Ablalarım, Kıl olacak göt bulamayanlarım
Hüüloooooooğ
Duyduk ki coşmuşsunuz, gezi parkında kıç koyacak yer bırakmamışsınız.
Duyduk ki dış mihrak sosuna bulanmış  faiz lobisiyle takılmışsınız.
Duyduk ki camilere ayakkabıyla girip, parkta bahçeler de grup sex yapmışınız.

O halde siz de duyduk duymadık demeyin: biber gazından pardon gaz maskesinden sonra en büyük icadımızı deneyin;




   
Geliştirilmiş formülüyle karşınızda;    Izdırabınısikiyim Hüüllooooğ
    
Tamam koca ülke  “jet ski bulamayan at ski’ne binsin” mantığıyla yönetiliyor olabilir. Tamam; kentsel dönüşüm maskesiyle milyarlarca yeşil yeşil doların hangi yeşile gideceği tartışılıyor olabilir. Tamam; günden güne yok edilen tarım arazileri yabancı “yatırımcılar” için peşkeş çekilmek isteniyor olabilir. Tamam; nüfusunun çoğunluğu genç olan bir ülkede "nüfus yaşlanıyor çocuk doğurun" demek saçma olabilir. 

Tamam da güzel kardeşim sana ne?

Minik ayaklar çoğalsa kötü mü olur etrafımızda,  yapıver üç beş tane.  Hem şimdi çıkarsan bir tane, bak beş sene sonra o velet nasıl ekonomisi büyüyen ülkemizin  işçi neferi oluyor, bak ne güzel sigortaya da ihtiyacı yok. İş adamlarımız kazanır sen de kazanırsın.  Daha sonra 4+4+4 yani dört dörtlük, gıpta ile bakılan eğitim sistemimize girer. Belki içerideyken sistem 1+3+4+4 yada 3+5+2 olur. Eğitim sisteminin sürekli değişmesinde ne sorun var, bak velet  devlet eliyle kumarhaneye çevrilen ülkede iddiada  sallamasını öğrenir.
 
Dur sana dış mihrakların kodlarını çözeyim.  Bak bir düşün “yaşam hakkı” nedir. Kanserli bir hücrenin yaşam hakkını düşünüyor musun? Cevabını  duyamadım? Tabi ki hayır, düşünmezsin. Kanserli hücreye dayarsın radyasyonu,  hücrenin işini bitirirsin. O halde nedir kardeşim nükleer enerjiyle derdin? Biliyorum aslında masumsun , sana anlatmadılar gerçekleri;  Y kuşağısın daha çocuksun ama bir düşün; üç beş ağacın derdine düşenler hiç sana kanserli hücrelerin de yaşama hakkı vardır dedi mi? Demezler. Yoksa senin derdin doğal alanda yürümek mi? Şimdi aç bakayım bir alış veriş sitesini, satın al bakayım bir yürüyüş bandı. O bandı koyarsın televizyonun karşısına, televizyonda açarsın penguen belgeselini, doldurursun mp3’ünü cırcır böceği sesiyle, sıkarsın evin içine çam kokulu oda parfümünü, oh bak keyfine. Hem orman sapık dolu tecavüz edilip öldürülmezsin. Yoksa parktakiler gibi yoga mı yapmak derdin?  Al pilates minderini yay odana, yak tütsünü, daya oda parfümünü, üçüncü değil beşinci gözünü açılıp olayları beş boyutlu görmeye başlarsın.

Memlekette dolar milyarderleri on kat artmış ve senin maaşın ay sonunu zor getiriyor olabilir. Senin öğrenim kredin her gün faiz yerken medya patronlarının vergi borçları bir kalemde siliniyor olabilir. İçtiğin rakı’dan alınan devasa vergiyle koskoca bir imam ordusu besleniyor olabilir.  Memleketin dış politikası  mezhep derinliğine bulaşmış ve her an kıçında bomba patlayabilecek gerginlikte olabilir. Eğer bomba patlarsa bedenin   alevi miydi yoksa sünni miydi tartışmasının ortasında  kıçına sokulacak pamuğu bekliyor olabilir. Bir türlü doğuyu sömüremeyenler sivil toplum kuruluşlarıyla doğuda cirit atıyor olabilir.
  
Tamam da kardeşim tüm bunlar için değer miydi fıskiyeyi kırmaya? 

Biliyorum mutsuzsun. 
Biliyorum pişmansın,
Biliyorum bunları nasıl düşünemedim diyorsun.
Bilmiyorum artık nasıl makbül vatandaş olacağım, kirlendim, çapulcu oldum, dış mihrakların tecavüzüne uğradım diye düşünüyorsun.

Üzülme güzel kardeşim özel formüllü Izdırabınısikiyim Hüüllooooğ’u senin için geliştirdik.

Artık sen de üç tarafı deniz olan bir ülkede kıyı şeridinin hava alanlarıyla donatılmasını , şehir içindeki metro hatlarının modernliğin ölçütü olarak kutsanırken şehirler arasında tren yolculuğunun romantik ve marjinal olarak algılanmasını garipsemeyeceksin.

Artık sen de doğal gaz çıkmayan bir ülkenin her tarafına doğal gaz borusu döşenmesini önemsemeyeceksin.

Artık sen de ülkenin her iline üniversiteler açılırken, akademinin ağlak imamın kadrolarıyla dolmasına aldırış etmeyeceksin.  Üniversitelerinin çokluğuyla övünen bir ülkede neden uluslararası çapta ses getiren bir üniversite olmadığını düşünmeyeceksin.

Evet sen de biz'den olabileceksin. Bizden yani halktan. Çok basit senin için ürettiğimiz özel formül sayesinde "mağdurumda mağdurum" diyebileceksin. ( mağdur edebiyatının en güzel örnekleri ve seçmeler  kitapçığı Izdırabınısikiyim Hüüllooooğ  ile birlikte)

Senin için bulunmayacak bir kampanyayla tabi ki, bir kutu alana iki kutu bedava. 

Bitmez kampanyamız bitmez, Üç kutu  Izdırabınısikiyim Hüllooooğ   ile birlikte bir de çivili sopa.
        
Yetmedi mi?
    
“Duran adama karşı duran adam” tüşörtü de bedava.

Yetmedi mi?
       
Ve bin yılın ihtiyacı; telekinezi saldırısından kurtulma şapkası.
        
Ne duruyorsun arasana,
      
Hüüllooooğ diye bağırsana...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Anonim kullanıcı olarak göndereceğiniz yorumlarda mail ya da blog adresi gibi iletişim adreslerinizi belirtmeniz önemle rica olunur.

SST Atölye